El Clasico



Mayıs 2009 - Barcelona 6-2 Real Madrid

Kasım 2009 - Real yine yenilirse El Clasico da derbi olmaktan çıkar mı?

Manchester United 0 - 1 Beşiktaş


Original Video- More videos at TinyPic

Barcelona'da Türk Hava Yolları Sesleri


Türkiye'de Fenerbahçe ve Tranzonspor'un resmi taşıyıcı sponsoru olan Türk Hava Yolları, hedef ve vizyonunu daha da ileri götürerek Barcelona gibi büyük bir dev ile sponsorluk görüşmeleri sürdürdüğü haberleri hem Türkiyede hemde Avrupa'nın birçok ülkesinde ciddi yankılar uyandırdı. Barcelona gibi bir dev'e sponsor olabilmek pekde kolay bir iş değil, hele birde bu dev takım muhafazakar Katalan milliyetçileri tarafından yönetiliyorsa.

Barcelona takımı'nın 5 ana sponsoru var. Bunlar sırasıyla Nike,Audi,Estrella Damn,La Caxia, ve TV3. Nike ve Audi'yi duymayan yoktur herhalde. Bu markaların dünya'nın herhangi bi yerinde herhangi büyüklükte bir takıma sponsor olmaları kimsede şaşkınlık uyandırmaz.

Peki ya diğer üç sponsor ?

Sizce bu üç sponsor, THY'den daha büyük veya çok fazla para ödüyorlar diye mi Barcelona'nın sponsoru?Bu sorunun cevabı hayır. fakat bu üç firmanın özelliği hepsinin de Katalanya menşeli olmasıdır. Tabi ki bunda muhafazakar yönetimin çok büyük bir payı olduğu kesin. Peki THY'nin bu denli seçici bir takıma sponsor olabilmesi'nin ihtimali ne kadar yüksek. Mantıksal olarak pekde olası gelmiyor, hele ki 2 dünya markasının yanında sadece Katalan firmaları'nın olması bu derece kötümser olmamızda büyük rol oynuyor.

THY'yi geri çevirme olasılığını artıran bir başka olay ise, THY'nin bu görüşmeler öncesi birde Manchester United ile sponsorluk görüşmeleri yaptığı ancak bu görüşmeler sonucunda Manchester United'dan olumsuz cevap alması THY için kötü bir referans olabilir.

Peki bu aksi durumlar gerçekleşir ve THY Barcelona takımının ana sponsorları arasında kendine yer bulursa ne olur?

Bir kere adımızın böyle bir takım ile anılması hem ülke tanıtımı hemde bir türk firması'nın prestiji açısından inanılmaz bir olay olur. Ayrıca bu tip sponsorluk girişimleri diğer şirket ve kuruluşlarıda heycanlandırarak, bu tip olmasa bile, en azından kendi güçleri çerçevesinde sponsorluk arayışlarına girmesine ön ayak olur. Buda haliyle ilk olarak yerli takımlara fayda sağlar.

Ayrıca Şampiyonlar Ligi maçları sonrasında yapılan röportajlarda. Arka planda duran ve sürekli üstündeki markaları okumaya çalıştığım sponsor resimlerinin yanında THY'yi görmek çok da güzel olur.:)

Sivas ve Fener'in maçları da şike kapsamında



Almanya'da patlak veren şike skandalında Sivasspor'un Fenerbahçe ile oynadığı maçların manipülasyon yapılan müsabakalar arasında yer aldığı belirtildi.
Yorum yapmadan Fenerbahçe Sivasspor maç sonuçlarına bir göz atalım...

16.08.2010(lig) Fenerbahçe 3 - 0 Sivasspor
28.02.2009(lig) Fenerbahçe 4 - 2 Sivasspor
04.03.2009(kupa)Fenerbahçe 3 - 1 Sivasspor
21.04.2009(kupa)Sivasspor 0 - 0 Fenerbahçe
26.09.2008(lig) Sivasspor 2 - 1 Fenerbahçe
27.01.2008(lig) Sivasspor 1 - 4 Fenerbahçe
25.08.2007(lig) Fenerbahçe 1 - 0 Sivasspor
04.03.2007(lig) Fenerbahçe 2 - 2 Sivasspor
17.09.2006(lig) Sivasspor 1 - 1 Fenerbahçe
07.11.2006(kupa)Sivasspor 0 - 4 Fenerbahçe
09.04.2006 (lig)Fenerbahçe 3 - 0 Sivasspor
06.11.2005 (lig)Sivasspor 2 - 3 Fenerbahçe

Evert Jan Derks Galatasaray'da





Başlıktaki isim yabancı gelebilir. hatta acaba hangi branşa geldiğini bile düşünüyor olabilirsiniz.Galatasaray'ı Türkiye'deki diğer klüplerden ayıran en temel özelliği altyapısına verdiği önemdir.


Galatasaray, bu sezon takımın başına getirdiği Rijkaard ile taraftarını yeterince heycanlandırmıştı.Tabi onu tanıyanlar altyapıya verdiği önemi bildiğinden takımın başında onu görünce bir başka heycanlanmıştı. Rijkaard Barcelona'da B takımı'nın oyun şablonu ile A takımı'nın oyun şablonunu bir tutarak altyapıdan A takıma çıkan oyuncuların kolay adapte olabilmelerini sağlamıştı. Tabi durum böyle olunca takmı'nın altyapısı çok daha önemli oluyor. Bu çark'ın kusursuz işlemesi için ihtiyaç olan iki temel unsur zaman ve iletişimdir. Başarılı bir iletişim ağının işlemesi için altyapı'nın başına gelecek insanın hem Rijkaard ile hemde altyapı yaş grubundaki gençlerle iletişimi'nin çok kuvvetli olması gerekir. Galatasaray futbol Akademisi'nin başına gelen Evert Jan Derks tamda bu iletişim ağının merkezinde oturabilecek bir adam.


Peki kimdir bu Derks?

Kısaca bahsetmek gerekirse 59 yaşındaki Hollandalı beden eğitimi Akademisi mezunu ve UEFA pro lisans sahibi ve yıllarca farklı futbol akademilerinde geleceğin futbolcularını yetiştirmiş birisi.

Derks Hollanda Futbol Federasyonunda teknik dersler eğitmeni ve U14,U16,U18 ve U21 bölgesel antrenörü olarak çalıştı. Çalıştığı takımlarda Overmars ve Cocu gibi futbolcuların yetiştirilmesinde büyük emeği olduğu gibi, Hollanda federasyonunda A ve B antrenörlük kurslarında Johan Neeskens ve diğer önemli teknik adamların eğitmenliğini yapmıştır.


İzleyiciler olarak Milli takımlardaki başarısızlıkları çoğu zaman altyapı eksikliğine bağlamamız pekde yanlış bir gözlem sayılmaz.Altyapı problemleri 2000'li yıllarda Galatasaray'ın bu konudaki atılım ver geçekleştirmeleriyle birazcık azalmış olsa bile, Milli takım'ın 2010 Dünya Kupası'na gidememesiyle tekrar gündeme geldi. Büyük takımlar özellikle belli bölgelerini yerli oyunculara teslim etmektense, bu bölgelere yabancı oyuncu transfer etmeyi daha uygun görüyorlar.Fakat bu yabancı bağımlılığı altyapı eksikliğimizi her geçen gün daha da belirgin bir şekilde ortaya çıkmasına yol açıyor. Galatasaray attığı bu adım ile altyapısına verdiği önemi bir kez daha göstererek, ilerki yıllarda bu yabancı bağımlılığına karşı şimdiden ciddi önlemler aldığını gösterdi.


Galatasaray'ın öncülük ettiği bu alanda, umarız tüm klüplerimiz aynı hassasiyeti göstererek hem kendi marka değerini hemde Türk futbolu'nun gelişmesine katkıda bulunurlar,

Klasik Galatasaray


Maç öncesi Galatasaray'ın Fenerbahçe'nin puan kaybı sonrasında puan kayıplarına alışkın olduğumuzu fakat Rijkaard'ın bunu alt edebileceğini söylemiştik. Ne varki Rijkaard ceza kesercesine otturtuğu Keita ile Milli maçlar öncesinde formsuz olan Ayhan ve Hakanı ilk onbir çıkartarak bu klasikleşen puan kaybına yol verdi. Tabiki konumuz Rijkaard'ı eleştirmek değil, heleki onun oyun taktiğinin yanlış olduğunu söylemek hiç değil.

Maç'ın ilk 15 dakikasında takımlar forma değiştirmişcesine; Manisaspor sürekli baskı yapıp top yapmaya çalışırken, Galatasaray ise amatörce kendi sahasından top çıkartmaya çalıştı. Özellikle 1. bölge dediğimiz defans alanı ile 2. bölege arasında top taşıma görevi olan 3 oyuncu Ayhan, Topal ve Mustafa Sarp top taşımak bir yana ortasahanın Galatasaray tarafına bile geçmeye tenezzül etmedi. Tabi hal böle olunca Galatasaray top çıkartmayı beceremedi ve Manisaspor oyuna hakim olmasına izin verdi. Manisasporda oyuna daha fazla asılarak Galatasaray'ı boğdukça boğdu.

Maçın ilk dakikalarından sonra oyunun şekli değişir diye düşünürken. Manisaspor özellikle Galatasaray'ın sol tarafını delip oyunu istedikleri gibi yönlendirmeye başladı. Galasataray golü bulmasına karşın oyun anlamında ortaya pek birşey koyamadı. Formsuz Ayhan ve Balta'nın oyundan alınışı ile biraz kıpırdanma olsa bile oyunun gidişatında pek birşey değiştirmedi. Zaten 80. dakikada gelen golden sonra hem tribünler hem de takım iyice dağılmıştı ve puan kaybını kabullenmişti.

Maçı yöneten Kuddisi ise tam anlamıyla Bank Asya Ligine layık bir maç yönetti, bakalım hakem göztmeleride Kuddusioğlu'nun değerlendirmesini yaparken aynı performansı gösterebilecekler mi!!

Galatasaray bu avantajı değerlendiremediği gibi oyun olarak da hızlı top oynayan Bursaspor maçı öncesi taraftarlarını korkutmaya devam etti.

Bank Asya ve Turkcell Süper Lig'den 3 Maça Yorum..!


313 Bucaspor - Altay 22 Kasım Saat: 13:30

Oldukça enteresan bir maç bence. Bank Asya 1. Lig'te geride kalan 12 hafta sonunda Altay 2. durumda, Buca son maçta Karşıyaka karşısındaki puan kaybı sebebiyle 7. sırada. Zirveden kopmamak adına Buca'nın maça çok ciddi asılacağını düşünürken, diğer yandan da ALtay'ın 1. Lige dönmek için bu sene oldukça hırslı olduğunu unutmamak gerek. Dolayısı ile her sonucun çıkacağı bir maç diye düşünülebilir. Gelelim istatistiki bilgilere; Bucaspor kendi evinde oynadığı 6 maçta 16 gol atıp, 4 gol yemiş ki, bu maç başına 3,34lük bir gol ortalaması demek. Altay ise deplasmanda oynadığı6 maçta 16 gol atıp, 8 gol yemiş. Yani maç başına 4 gollü bir istatistikleri var deplasmanda. İki takımın kendi aralarında yaptıkları son 10 maçın 7'si 2,5 üstü bitmiş. Maçın kazananı kim olur söylemek zor olsa da İstatistiksel olarak maçta 2'den faza gol beklemek doğal olacaktır.


270 Beşiktaş - Fenerbahçe 21 Kasım Saat: 20:00

Derbilerin favorisi olmaz diyerek başlayalaım. Ve bu hafta her sonucun çıkabileceği bu maçtan uzak durmanın çok doğru bir karar olacağını özellikle vurgulayalım. Ancak, yine de biraz istatistik konuşmakta fayda var.Oldukça enteresan rakamlar olduğunu belirtmek lazım. 30 Kasım 2003 tarihinde 2-2 berabere biten maçtan bu yana, toplam 15 defa karşı karşıya gelen bu iki takımdan Fenerbahçe sadece 30 EKim 2004'te İnönü'de 2-1 kaybettiği maçta ve 19 Kasım 2006'daSaraçoğlu'nda 0-0 berabere kaldıkları maçta 2'den az gol atmış. Diğer 13 maçta da (ki genelde kazanan taraf olmuş) mutlaka 2 golü bulmuş. Çok enteresandır, tam 10 maçta Fenerbahçe 2 gol atmış. İki takım arasında özellikle son yılalrda oluşan sonuç hep 2-1 olmuş. Son 11 maçın 6'sı 2-1 bitmiş. Ve yine çok enteresan 18 Eylül 2005'ten bu yana oynanan bu 11maçta da 2-1'lik skorlarda hep gülen Fenerbahçe olmuş. Daum yönetimindeki Fenerbahçe'nin oyun tarzının da bu skora yatkın olduğu düşüncesi ve son 18 maçta sadece son 5 maçın alt bittiği istatistiği ışığında %66'lık bir ihtimale bu maç 2,5 üstü, hatta TGS 2-3 olarak bitebilir. Ancak ben yine de bu maçtan uzak durulması taraftarıyım.


382 Galatasaray - Manisaspor 22 Kasım Saat: 20:00

Zor bir hafta geçiren Galatasaray'ın galibiyetle gelecek morale ve güce ihtiyacı var. Bir yandan Domuz Gribi, bir yandan Basketbol şubesinde yaşanan olaylar bu köklü kulübü çok ciddi şekilde sarsmış durumda.Özellikle gole dönük ayaklar ve oyun tarzı ile son 6 maçında da taraftarlarına 3'ten fazla gol izleten sarı-kırmızılı takım için ideal seçim 2,5 üstü gibi durmakta.

Bu bir dünya rekoru!!!

Aşağıdaki videoyu muhakkak izleyin.
Dinamo Zagreb'li 22 yaşındaki Genç Zivonjic tam 7.5 cm den golü kaçırıyor.(2004 senesinden bu yana 105 maçta 27 gol)
Ama bunu ben bile kaçırmam.

Alma mazlumun ahını...!

Fransa, uzatmaları 1-0 devam eden maçta ,103. dakikada Gallas'ın attığı golle (handball assist by Henry"İlker Yasin'in sunumuyla hem offside hem elle oynama") durumu 1-1 e getirerek Finallere gitmeye hak kazandı. Gönlümden geçen İrlanda'nın gitmesiydi. İrlanda çok ahım şahım olmamasına rağmen Fransa'dan daha yürekli oynadı. Golü atıp cengaver gibi savundular kalelerini.


Fransa'nın, Platini'nin elinin yordamıyla! katıldığı bu turnuvadan da puansız ayrılacaklarına dair büyük bir umut var içimde. Cezayir ile aynı gruba düşmeleri ise hepimizin ortak temennisi. Şu Domenech bile finallerde ya artık Fatih Terim için hiç bir şey demiyorum.


Henry says "Yes, there is handball but I am not the referee."














İspanya'dan futbol dersi...


Hafta boyunca spor yazarları ve yorumcuları arasında Türk Milli takımının neden bu hafta maç yapmadığı konusu tartışıldı durdu,Fatih Terim'in ardından sadece teknik direktör koltuğunun boşalmadığı, Türk Milli takımının vizyonunun da kalmadığı konularında fikir birliğine varıldı. Ama bu haftanın federasyon yetkililerince planlandığı ortaya çıktı. İspanya - Arjantin maçı izlenecekti.
Neden mi?
Çünkü bu maçı izleyemeseydik İspanya teknik direktörlük görevine Aragones'in yerine Del Bosque'nin getirilmesine rağmen takımın muhteşem oyununa devam ettiğini,yani milli takım teknik direktörlüğünün tartışılmasının önemsiz olduğunu,

İspanyol seyircilerin özel maç demeden takımlarını büyük bir coçku ile destekleyerek takıma ve dünyaya verdikleri mesajı,

İspanyol futbolcuların, bir özel maçta 6 sarı kart görerek, profesyonelliğin haftaya oynanacak Barça-Real maçını düşünmek olmadığını göstermelerini,

Avrupa Şampiyonluğunun tesadüflere veya son dakika gollerine dayanmadığı gerçeğini,

Gol kralı Guiza'nın kenarda otururken orta saha oyuncusu Alonso'nun 2 gol atmasıyla, golcü yetiştirmenin değil futbolcu yetiştirmenin önemini,

Dünya yıldızı Messi'nin tek başına bir hiç olduğunu,

göremeyecektik...

Teşekkürler Türkiye Futbol Federasyonu!

İki Yorum..!

Bu akşam oynanacak iki maç üzerine biraz konuşalım dilerseniz.

Yunanistan - Ukrayna
Yunan takımları uluslararası arenada oynadıkları maçlarda ev sahibi oldukları zaman mağlup oldukları maç sayısı istatistiksel olarak kazandıkları ya da berabere kaldıkları maçlara göre oldukça az. Keza dünya kupası grup maçlarında da evlerinde oynadıkları maçlarda sadece İsviçre'ye yenildiler ki hemen hatırlatalım İsviçre grup lideri durumunda. Ukrayna ise her ne kadar Shevchenko gibi bir forvete sahip olsa da Yunanistan gibi kolektif futbol oynayan bir takımın defansını aşmakta zorlanacaktır. Dolayısı ile Yunanistan'ın yenilmezliği bu maçta da söz konusu olabilecektir.

Crewe - Morecambe
Crewe bugüne kadar oynadığı 15 maçta 25 gol atıp 25 gol yerken, Morecambe ise 22 atıp 29 yemiş. İki takımında görüleceği üzere maç başına düşen toplam gol sayısı 3'ün üstünde. Crewe kendi evinde oynadığı 7 maçta futbolseverlere toplam 23 gol izletirken, Morecambe deplasmanda oynadığı 7 maçta 22 gol izletmiş. Her halukarda iki takımında gol atmada ve yemede oldukça rahat olduğunu söylemek mümkün. Ve istatistiklere göre bu iki takımın karşı karşıya gelecekleri bu maçta da ortalamanın bozulmayacağını düşünmek olası.

Bol şanslar..!

Yorumsuz!!!

Fiorentina'dan Fairplay Örneği


Futbolun güzel yönü bunlar. Fiorentinalı oyuncular son düdüğün ardından soyunma odasına gitmek yerine soyunma odasına giden yolun üzerine karşılıklı dizilmiş biraz önce sahada kıran kırana mücadele ettikleri Debrecenili futbolcu arkadaşlarını tebrik ediyorlar. Biri 5 atmış, diğeri 5 yemiş hiç önemli değil. Mühim olan dostluğun 90 dakika dışına da taşması.
Bizde sahada ısınırken, daha ilk düdük çalmadan ortalığı karıştıranlara duyurulur.

Penaltı atışı neden kaçar?



Norveçli psikologlar, bazı futbolcuların penaltı atışlarını neden kaçırdığının sırrını çözdüklerini söylüyor.

Bekleyen futbolcu kazanıyor.
Araştırmacılara göre topu penaltı noktasına yerleştirdikten sonra vuruşu yapmak üzere gerilen ve hakemin düdüğü çalmasıyla birlikte hemen hamle yapan futbolcunun atışı kaçırma olasılığı daha yüksek.

Düdükten sonra bir an bekleyip, düşünüp, sonra vuruş yapanlar ise topu ağlarla daha sık buluşturuyor.

Araştırmacılar o anda yaşadıkları stresin bazı futbolcularda "denetim çöküşü" olarak bilinen bir soruna yol açtığını belirtiyor.

Sözde En iyi 20 kaleci

Bugün Ntvspor sayfalarında dolaşırken "Son 20 yılın en iyi 20 yerli kalecisi" başlığı ilgimi çekti. İçinden ne bombalar çıkacak diyerek yazıyı baştan aşağıya okudum. Ntvspor saolsun memlekette ne kadar kaleci varsa hepsini yazmış listeye. İyi bari Fevzi'yi koymamışlar derken baktım ki Fevzi de listede.
Fevzi yaklaşık 7 sene Beşiktaş kalesini korudu! En önemli maçlarda yediği gereksiz gollerle gönlümüzde yer etti. İnternette "Fevzi'nin yediği komik goller"diye videolar bile var .Galatasaray maçındakini geçtim, Denizlispor maçında tuttuğu topu içeriye alması beni benden almıştı. O golden sonra hakem acaba golü gerçekten verdi mi, böyle gol verilirmi gibisine sorular sorumuştum kendime. Listeye Fevzi yerine, Pancu'yu koymaları daha adil olurdu bence.

Listedeki diğer bombaları öğrenmek için buyrun:

Aşağıda da Fevzi'nin yediği dramatik gollerden birisi


193∞ Bir Daha Gel Samsun'dan 193∞


Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları! Yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz... Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk Gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.

Geçmiş zaman olur ki


Resim 6 Kasım 1986 da çekilmiş. Manchester United'a imza attığı gün. O güne kadar 8 kez şampiyon olmuş kırmızı şeytanlar. Son şampiyonlukları 1967 senesindeymiş. Alex Ferguson göreve geldikten sonra da 1993 senesine kadar şampiyonluk göremediler. Göreve geldikten yedi sene sonunda ard arda gelen şampiyonluklar Alex Ferguson efsanesi yarattı. Bu resim de o efsanenin başladığı gün.

Sen de yalan çıktın Flores


Dün akşam bu sefer farklı olacak diyerek oturdum ekran başına. Takımlar sahaya çıktığında Agüero'nun sahada olmamasının nedenini düşünürken Real Madrid durumu 2-0 yapmıştı bile.Sahada iki takım da çok üst düzey oynamamasına rağmen Real Madrid bir şekilde gol atmayı başarmıştı. Kaka, Benzema ve sonradan oyuna giren Raul oldukça etkisizdi. Kaka yerde, Benzema ise sürekli offside'da geçirdiler maçı. Atletico ise bal yapmayan arı gibiydi. Forlan, Jurado, Simao ve Reyes hangimiz daha kötüyüz diye kapıştılar resmen. İkinci yarı Flores, Jurado'yu oyundan çıkardı ve Agüero'yu oyuna aldı. Agüero'nun oyuna girdiği dakikada Sanchez Flores'in ne kadar büyük bir hata yaptığı anlaşıldı. Ardından Maxi hamlesi Atletico'yu ateşledi. Atletico Madrid baskıyı arttırırken Real Madrid Perea'nın büyük hatası ile 3'ü buldu. Agüero ceza sahasına girerken Real Madrid'in en iyisi Ramos'un müdahalesi ile yerde kaldı ve Real 10 kişi kaldı. Forlan ve Agüero'nun golleri ile durum 2-3 oldu. Son 10 dakika ise Atletico %100 lük iki posizyon kaçırdı. Dün akşam Atletico biraz şanslı, Flores biraz akıllı olsaydı maçı kazanabilirlerdi. Sonuç itibariyle izlediğimiz ikinci yarı derbiye yakıştı. Real Madrid takım olarak yavaş yavaş oturmasına rağmen dün akşam Mallorca karşısında izlediğim Barcelona'yı geçmeleri şu an hayli zor. Atletico ise bulunduğu yerden yukarılara önümüzdeki maçlarda çıkmaya başlayacaktır.

Fakir Kız, Forvet İlişkisi


Antonella Roccuzzo ve Lionel Messi aşkının evliliğe doğru gittiği söylentileri yayılmaya başlarken Arjantinli futbol cambazının "evlenebiliriz" açıklaması,yapılan dedikoduları doğrulamış oldu.
Antonella Roccuzzo, 1986 Arjantin doğumlu jimnastik öğretmeni.
Biliyorum çoğunuz seksi bir güzel bekliyordunuz ama bizim Messi bulmuşum öğretmeni,3 ay yaz tatili var,öğleden sonraları evde,akşam gelince yemek hazır demiş ve mütevazi bir hayata adım atma kararı almış.
Mutluluklar..


Diğer futbolcuların sevgililerini merak ediyorsanız tıklayın...

Avrupa'da Bu Hafta


Avrupa liglerinde bu hafta nefesleri kesecek karşılaşmalarla ilgili son gelişmeler:
Türkiye Turkcell Süper Ligi:
Trabzonspor - Beşiktaş

Avni Eker Stadyumu - 07.11.2009 / 20.00
Ligteki son 2 maçını kazanan Trabzonspor ile son 5 maçtır bileği bükülmeyen Beşiktaş kozlarını Avni Eker'de paylaşacaklar. Özellikle Trabzonspor'un bu maçtan alacağı mağlubiyet, onları zirve yarışından iyice uzaklaştıracak. Avni Eker'de oynanan son 11 karşılaşmada konuk takım Beşiktaş'ın 5 galibiyetine karşın, Karadeniz Kaplanlarının 4 galibiyeti bulunmakta. Geçtiğimiz sezon ligte oynanan 2 karşılaşma da beraberlikle tamamlanmış, kupada ise Beşiktaş Trabzonspor'u deplasmanda mağlup etmeyi başarmıştı.

Ev sahibi takımda kaleci Tolga ve orta sahada forma giyen Zafer'in sakatlıkları önemsenmezken konuk takım Beşiktaş'ta ise Serdar Özkan'ın Mustafa Denizli tarafından kadro dışı bırakılması gündemde. Rüştü, Holosko, Nihat ve Tello'nun sakatlıkları Beşiktaşlıları üzecek demek doğru olur mu emin değilim.
İspanya La Liga:
Atletico Madrid - Real Madrid

Vicente Calderón - 07.11.2009 / 23.00
İspanya'da haftanın karşılaşması. Madrid'in 2 köklü takımı Calderón stadında karşı karşıya geliyor. Çok kötü bir dönemden geçen Atletico Madrid için belkide sezonun en önemli karşılaşması. Ligteki son 14 karşılaşmada Atletico Madrid'in Real'e karşı galibiyeti bulunmuyor. Los Galacticos bu maçların 9'unda sahadan galip ayrılmış, 5 maçta berabere bitmiş.Real'in dünyaca ünlü transferleri sonrasında gözler bu kadar üzerindeyken ve ligde düşme hattında olan Rojiblanco(A.Madrid)'yu bu kadar kötü bir döneminde yakalamışken,her ne kadar Quique Sánchez Flores bu maç bizim için yılın maçı olacak desede,Real bir deplasman galibiyeti ile rahat bir nefes alacaktır.
Atletico'da Assuncao cezalı, Juanito ve Aguero'nun sakatlıkları var ve durumları maç saati belli olacak.
Konuk takım Real'de ise Albiol cezalı, Ronaldo sakat.
İngiltere Premier League:
Chelsea - Manchester United

Stanford Bridge - 08.11.2009 / 18.00
Gelelim İngiltere'ye. Avrupa'daki bu hafta oynanacak en zevkli karşılaşma... Lider Chelsea, takipçisi ManU'yu konuk ediyor. Ligte 11 maçta 27 puan toplayan Chelsea, sahasında 25 puanlı ManU'yu yenmeye çalışacak. İki takım arasında oynanan son 10 karşılaşmada ManU'nun galibiyeti bulunmazken, 5 karşılaşmada beraberlikle tamamlanmış. İngiltere Community Shield mücadelesinde sezon başında iki takım 2-2 berabere kalmış, Chelsea kupayı penaltı atışları sonrası 4-1'lik skorla müzesine götürmüştü. Ligteki son mücedelede Old Traford'ta ManU Chelsea'yi Vidic, Rooney ve Berbatov'un golleriyle 3-0 yenmişti.Chelsea bu yenilginin rövanşını kendi evinde alarak yoluna devam edecektir.
Chelsea'de Bosingwa ve Mikel'in hafif sakatlıkları bulunmakta,
Manchester'da ise Gary Neville cezalı, Hardgreaves, Ferdinand, Vidic, Park, Berbatov ve Giggs'in sakatlıkları bulunmakta. Sakatlardan Hardgreaves oynayamıyacak durumda.
Almanya Bundesliga:
Bayern Munih - Schalke 04

Allianz Arena - 07.11.2009 / 16.30
İstikrarsız sonuçlarına hafta arası Şampiyonlar Liginde Bordeaux maçını da ekleyen Bayern, ligte son iki haftadır zirvede yer alan takımlarla berabere kalan Schalke'yi ağırlıyor. Münih'teki İki takımın son 8 karşılaşmasında Bayern'in 3, Schalke'nin ise 2 galibiyeti bulunmakta. Geçtiğimiz sezon Münih'te oynanan karşılaşmada Ribery ve Jones kırmızı kart görerek takımlarını 10'ar kişi bırakmış, maçı ise temsilcimiz Halil Altıntop'un golüyle Schalke 1-0 kazanmıştı.
Ev sahibi takımda Oliç Ve Ribbery sakatlıkları nedeniyle forma giyemiyecekler, konuk takımda ise Pander, Latza, Jones, Kenia sakatlıkları nedeniyle oynayamazken, Westermann ve Holtby'ın durumları maç saati belli olacak.
İtalya Serie A:
İnter - Roma

Giuseppe Meazza - 08.11.2009 / 21.45
Lider İnter, İtalya'da artık tutulması zor bir duruma geldi. Liderliğini en yakın rakibi Juventus'un 7 puan önünde devam ettiren İnter, sahasında sezonun hayal kırıklığı Roma'yı konuk ediyor. Roma üst üste aldığı 3 mağlubiyetten sonra geçen hafta kendi sahasında Bologna'yı 2-1 yenerek morallendi. Ardından Avrupa Liginde Fulham'ı 2-1'le geçerek üst üste 2. galibiyetini almış oldu. İnter ise hafta arası Kiev deplasmanında adeta ölüp ölüp dirildi. Dinomo Kiev'i 3 dakikada bulduğu 2 golle 2-1'le geçti. İki takımın son 12 karşılaşmasında İnter'in galibiyetlerde 6-3 lük üstünlüğü bulunmakta. Roma İnter'i son 4 resmi karşılaşmada yenememiş, son galibiyetini 2007/2008 sezonunda kendi sahasında almıştı. Ev sahibi İnter'de eksik oyuncu bulunmazken, Roma'da Totti ve Tonetto'nun sakatlıkları inter karşısında zor olan durumlarını nerdeyse imkansız hale getirmiş gibi.
Fransa Ligi:
Lyon - Marsilya

Gerland Stadı - 08.11.2009 / 22.00
Fransada haftanın kapanış maçında 2. sırada bulunan Lyon ile şampiyonlar Ligi kupasını kazanan tek Fransız takımı olma özelliğini elinde bulunduran Marsilya ile karşılaşıyor.Geçen seneyi 2. sırada bitiren Marsilya bu sene üzerine bişey koyamamış görünüyor ama ligin zirvesinden kopmamak için şarap diyarı bu kentten puan çıkarmak zorunda.
Ev sahibi takımda Bodmer ve Boumsong sakat, Marsilya'da ise Rodriguez, Gonzales ve Rool'un sakatlıkları bulunmakta.

NFL Cheerleaders


NFL izlemek için yeterli değil mi?

Kriket antremanında futbol


Kriket enteresan bir spor. Günler süren ve izlerken seyircisini yoran başka bir spor türü yoktur sanırım. İngilizler kendilerine futbolu seçmişler , sömürgelerine de bu sporu dayatmışlar. Bizim memlekette de yeni yeni başladı. Geçen ay kriket Milli Takımımız (her ne kadar kadrosunda 14 yabancı uyruklu sporcu olsa da; şaka gibi değil mi???) Bulgaristan'ı yenerek uluslararası ilk galibiyetini aldı. Resimde Sri Lankalı Kriketçi Muttiah Muralitharan var.Hindistan ile olan maçtan önce futbol topuyla antreman yapıyor. Ağbinin tipi görünce iyi ki de kriketçi olmuş...

Orta Bacak dedikleri


Orta bacak lafının erkekler arası pis bir geyik olduğu düşünülür hep. Ama aslında olay öyle değil. Tamamen art niyetli insanların uydurmasıdır. Orta bacak bir futbol terimidir.

Babaaaa büyüksünnnnn.....


Millet Maldini'yi beğensin dursun benim fenomenim Gurban Berdiyev.Eski toprak, yiğidin harman olduğu yerden gelmiş.İnternette bir kaç röportajını okudum, kendisi ile ilgili yapılan yorumlara baktım.Berdiyev'in adam gibi adam olduğu belli oluyor. Aynı zamanda Rubin takımının asbaşkanı.
Dün akşam Kazan'da -5 derecede maçta millet tir tir donarken,Guardiola ne kadar kışlığı varsa üstüne geçirmişken, ben evde daha üstüme ne giysem derken, o tiril tiril takım elbisesi, elinde tesbihi ile staddaki herkese meydan okudu. Barcelona'yı Nou Camp'da Barçalamış, kendi sahasında da elinden kaçırmış.Gömleğin üst düğmesini ilikleyip, kravatta takmıyor.

караденıи3-Barcelona Maçı


Gökdeniz Karadeniz'in forma giydiği Rusya Premier Ligi ekiplerinden Rubin Kazan, Camp Nou'da Barcelona'ya yaşattığı şokun ardından kendi evinde Tsentralniy Stadyumu'nda lig maçında Krylya Sovietov'u ağırladı ve 4-1 galip geldi.Maçın kahramanı yine Gökdeniz, bir gol attı ve diğer 2 golün de asistini yapmayı başardı.
2008 yılı 1. lig şampiyonu olarak Rusya Premier Ligi'ne terfi eden Rubin Kazan ligde son 3 haftaya girerken 56 puanla ilk sırada yer alıyor,hemen arkasında Spartak Moskova 55 puanla 2. Sırada .Önümüzdeki haftasonu, 3. Sırada yer alan Fatih Tekke'nin takımı ile oynayacakları maçın psikolojik etkisinin bu gece oynayacakları maçta Barcelona lehine olacağı ortada.Rubin, Barcelona’yı bu defa zora sokmayacaktır.Gökdeniz, Türklerin göğsünü kabartırken Avrupalı transfer avcılarının da gözü Gökdeniz'in üzerinde olacaktır.

Adriano: 'İdmanlara Sarhoş Çıktım'


Geçtiğimiz yıl Serie A ekiplerinden Inter'den ayrılarak ülkesinin Flamengo takımına transfer olan Adriano, babasının ölümünden sonra depresyonda olduğu için sık sık alkol kullandığını itiraf etti. Rio de Janerio'da bir dergiye açıklamalarda bulunan golcü futbolcu, "İtalya'dan ayrılarak doğru bir iş yaptım. Şimdi Inter'dekine göre çok az para kazanıyorum ama huzurluyum.
Babamın vefatından sonra içki ile kendimi teselli ettim. Depresyonda olduğum için her gece içtim. Her sabah antrenmana sarhoş gittim. Sonunda yönetim ve teknik direktör Mancini ile ters düşerek Inter'den ayrıldım" dedi.
Adriano, Mourinho dönemi ile ilgili olarak ise "Sorunlarımın bittiğini sandım. Ama aynı şeyleri yine yaptım. Yönetimin bana sabrı kalmadığı için benimle uğraşmayarak yolladılar. Ama ülkemde çok mutluyum. Bunu paraya asla değişmem" şeklinde konuştu.

Şampiyonların Golleri

İzlemek için tıklayın..
Beşiktaş 0-3 Wolfsburg Maçının Golleri
Marsilya 6-1 Zurich Maçının Golleri
Manchester United 3-3 CSKA Moskova Maçının Golleri
Atletico Madrid 2-2 Chelsea Maçının Golleri
Bayern Münih 0-2 Bordeaux Maçının Golleri
Maccabi Haifa 0-1 Juventus Maçının Golü
AC Milan 1-1 Real Madrid Maçının Golleri

Eline yüzüne bulaştırmak

Futbol netice itibariyle yetenek isteyen, basit oynanması gereken bir oyun. Piyasadaki çoğu iyi futbolcu basit oynayarak, kendi kapasitesini bilerek oynamaya çalışır. Misal İngiltere Premier Lig'de bu kadar çok İskandinav topçunun olmasının da sebebi budur. Adamlar çok yetenekli olmamalarına rağmen basit oynayarak oralarda tutunmayı başarıyorlar.

Serdar Özkan Beşiktaş altyapısından yetişen bir futbolcu. Kaç sezondur takımda olmasına rağmen üstüne koymayı başaramadı. Mustafa Denizli'nin kendisinden Arda çıkarma hevesi var. Fenerbahçe'deyken Ali Güneş'den de bir yıldız çıkarmaya çalışmış, ama Ali Güneş'in bünyesi buna müsade etmemişti.
Serdar basit oynaması gerekirken, kendisininde anlam veremediği işler yapıyor. Galatasaray maçından sonra çıkıp becereksizim demişti. Madem öylesin basit oyna... Topu boş alana taşımak varken 3 kişinin arasına dalma, sola çekip orta yapmak varken ısrarla topla auta çıkma, halı sahada değilde normal sahada maç yaptığını unutma, gereksiz yere topla oynayıp top kaybı yapma, oyun zekanı geliştirmeye çalış, git rıdvan dilmen'den özel ders al...
Basit oyna Serdar, basit oyna....

Şampiyonlar Ligi'nde bu gece

Milan – Real Madrid
San Siro, 21:45
Pellegrini’nin son şansı mı?

Real Madrid’in dokuz maçta attığı 23 gol Avrupa’nın en iyi istatistiklerinden biri. Fakat bu gollerin çoğunda Ronaldo imzası var. Portekizli oyuncunun sakatlanmasının ardından Kaka, onun görevini üstlenmeye çalışıyor.

Alcorcon karşısında alınan kötü yenilgi sonrasında ise Manuel Pellegrini’nin durumu tartışılmaya başlandı. Bu dönemde bir kötü sonuç daha alınırsa eski Villarreal teknik direktörü için işler oldukça kötüleşecek.

Hafta sonunda kadro dışında kalan Guti, Milano’ya giden 20 kişilik ekip arasında da yer alamadı. Şilili teknik direktör, Guti yerine Rafael van der Vaart’ı kadroya dahil etti. Eğer San Siro’da işler planlandığı gibi gitmezse Pellegrini’ye karşı sabrını tükenen tek isim Guti olmayabilir.

Milan’da Nesta sakatlığını atlattı ve bu maçta oynayabilecek. Teknik direktör Leonardo onu hafta sonu risk etmemişti. Gianluca Zambrotta da dinlendiriliyordu ama Luca Antonini’nin sakatlanmasının ardından oyuna girmişti. Storari, Jankulovski ve Onyewu ise takımdaki sakat isimler.

Pellegrini ise 20 kişilik maç kadrosuna Guti ve Metzelder’i dahil etmedi. Cristiano Ronaldo ve Ezequiel Garay’ın sakatlıkları devam ediyor. Royston Drenthe ise takıma geri dönebilir.


Olympique Marseille – FC Zurich
Velodrome Stadyumu, 21:45

Marseille’da Souleymane Diawara’nın cezası sona erdi. Ama Laurent Bonnert, İsviçre’de gördüğü kırmızı kart sonrasında bu maçta forma giyemeyecek. Lucho Gonzalez’in ise dört hafta sahalardan uzak kalması bekleniyor. Garry Bocaly’nin ise sakatlıktan dönerek Toulouse karşısında sahada yer almıştı.

İsviçre ekibinde Yassine Chikhaoui, Martin Buchel ve Eric Hassli’nin uzun süreli sakatlıkları devam ediyor.

Bayern Munich – Girondins de Bordeaux
Allianz Arena, 21:45

Alman ekibinde sakatlıklar can sıkıyor. Franck Ribery ve Arjen Robben’in dizlerindeki problem devam ederken az da olsa oynama ihtimalleri bulunuyor. Ivica Olic ise baldırındaki problemden dolayı forma giyemeyecek.

Breno hastalığı sebebiyle forma giyemezken Belçikalı Van Buyten ve Thomas Muller kart cezaları sebebiyle sahada olamayacaklar. Edson Braaf heid ise takıma dönerek hafta sonu sol bekte görev almıştı.

Laurent Blanc’ın ekibinde ise tek eksik isim Henrique. 20 kişilik maç kadrosunda ise genç oyuncular Gregory Sertic ve Henri Saivet yer aldılar.

Maccabi Haifa – Juventus

Ramat Gan Stadyumu, 21:45

Ev sahibinde Torino’daki maçı kaçıran Yaniv Katan, hastalığını atlattı. Mohammad Ghadir de takımdaki yerine döndü. Eyal Golasa ise Cumartesi günü sakatlanarak operasyon geçirdi. Tiago Dutra ve Biram Kayal ise cezaları sebebiyle forma giyemeyecekler.

Camoranesi’ye atılan dört dikişin ardından İsrail’de oynaması şüpheli görünüyor. Salihamidzic, Marchisio, Zebina, Iaquinta, Caceres ve Sissoko ise sakatlıkları sebebiyle sahada olamayacaklar.

Manchester United – CSKA Moskova
Old Trafford, 21:45

Wayne Rooney, oğlunun doğumu sebebiyle dünkü antrenmana katılmamıştı. Maç içinse durumu daha sonra netlik kazanacak. Dimitar Berbatov’un dizindeki problem ise devam ediyor. Park Ji-Sung ve Ryan Giggs ise forma giyemeyecekler.

Defansta ise Ferdinand ve Vidic sahada olmayacaklar. Gary Neville’ın ise cezası sona erdi. Ayrıca hafta sonunda oynayacakalrı Chelsea maçı sebebiyle Alex Ferguson’un fazla risk alması beklenmiyor.

Rus ekibinde ise Sekou Oliseh, hafta sonunda oynanan maçta sakatlandı ve Manchester’a götürülmedi. Mark Gonzalez ise geçirdiği operasyon sebebiyle oynamayacak.

Atletico Madrid – Chelsea
Vicente Calderon, 21:45

Bu zorlu karşılaşma öncesinde ev sahibi ekipte önemli bir eksik bulunmazken Chelsea’de Kalou, Ashley Cole, Bosingwa, Obi Mikel ve Zhirkov’un sakatlıkları devam ediyor. Drogba ise cezasını tamamladı ve takımdaki yerini alacak.

APOEL – Porto
GSP, 21:45

Ev sahibi ekipte sakat oyuncuların fazlalığı dikkat çekiyor. Paulo Jorge, Adrian Sikora, Altin Haxhi, Kamil Kosowski, Joost Broerse ve Marcin Zewłakow bu karşılaşmada forma giyemeyecekler. Savvas Poursaitides’ın ise ikinci yarıda oyuna girebileceği belirtiliyor.

Porto’da ise burnu kırılan Tomaas Costa’nın bu maçta oynayabileceği öğrenildi. Fucile’nin sakatlığının devam ettiği oynaması zor gözüküyor. Diego Valeri, Miguel Lopes, Silvestre Varela ve Fernando Belluschi takımdaki diğer eksik isimler.

Öğle yemeği ısmarlayan?


Dünyanın en zengin adamlarından Roman Abramoviç, New York'ta dostlarıyla gittiği öğle yemeğine inanılmaz bir servet ödedi.

O yaklaşık 11,5 milyar dolarlık servete sahip olan ve bu yıl İngiltere’nin en zengin 3. dünyanın ise 51. adamı.

Roman Abramoviç, son olarak New York’ta sevgilisi Daria Zhukova ve dostlarıyla birlikte öğle yemeği için gittiği Nello Restaurant’ta 47 bin 221.09 dolar (70 bin TL) hesap ödedi. Yemekte içilen iki şişe Petrus şarabın fiyatının 10 bin dolar, içilen 3 şişe Romanee Conti’ye 15 bin dolar, 2 şişe Cristal Rose şampanyası için 10 bin dolar ödendi.

Gol olur mu?


Beşiktaş yarın akşam kendi seyircisi önünde kritik bir maça çıkacak. Aslında bu maç için kritik demeye de gerek yok çünkü Beşiktaş tüm sezonu, maçlarını bıçak sırtında oynayarak geçirecek. Yarın akşam ki maç ne olur sorusuna karşılık aklımıza Beşiktaş gol atabilecek mi sorusu geliyor. Beşiktaş çok kötü olduğu yıllarda bile hücumda sorun yaşamazdı. Genel sorun ya defans yada oyunu yönlendirebilecek bir oyuncunun eksikliği olurdu. Ama yine de forvet hattındaki becerikli ayaklar sayesinde takım maçlarda gol atmayı başarırdı. Stavrum gibi bir topçu bile o takımda gol atıyordu. Almayada ki maçta oyun 11'e 11 oynanırken Wolfsburg'un bariz üstünlüğü vardı. Almanlar 10 kişi kalınca takım güçleri dengelendi. Ama anlaşıldı ki Beşiktaş'ın gol atabilmesi için Wolfsburg'un 9 kişi kalması lazımdı.

Mustafa Denizli takımı yine kaybetmeme üstüne kuracak. Takım formsuz ofansif gücüyle gol arayacak, duran top yada kendi kalelerine gol dışında Beşiktaş'ın gol atabileceğine inanmıyorum. Beşiktaş şu an sadece iyi defans yapabilecek güçte.Hücumda ne kadar iyi oynanırsa oynansın sorun yaşanacak. Bu yüzden en iyi ihtimalde maç skoru 0-0 olacak.

Muhteşem seriye son... Kim tutar seni Ipswich !!!


14 maçlık bir serinin ardından Ipswich en sonunda kazandı. 14 maçın 6 sını kaybeden 8 inde beraber kalan Ipswich, şeytanın bacağını Portman Road 'da oynadığı maçta David Wright'ın 66. dakikadaki golüyle Derby County'i yenerek kırdı.

Premier Lig'in farkı!


Şöyle güzel bir lig posteri bizim takımlar için de hazırlansaydı.Video Ekle